Mustafa Kartoğlu / Ne DEAŞ’mış arkadaş!

Mustafa KartoÄŸlu - STAR

Ä°slam devleti’adıyla ortaya çıktı ama Batı’ya Ä°slam’ı ‘ÅŸeytanlaÅŸtırma’ fırsatı verdi; Müslüman’a ölüm, Müslüman ülkelere ise çatışma, savaÅŸ ve parçalanma getirdi!

Sadece ABD’ye, Rusya’ya, Ä°ran’a ve PKK’ya yaradı…

ABD, DEAÅž üzerinden Ä°srail’in çevresini istikrarsızlaÅŸtırdı, üstüne aynı bölgeye yarım trilyon dolarlık silah sattı!

Rusya ve İran etkinliğini arttırdı.

PKK ‘toprak’ kazandı!

Åžimdi Irak Kürt Bölgesel Yönetimi BaÅŸkanı Mesud Barzani, aynı bahaneyle Kerkük’ü ele geçirmek istiyor.

Mesele sadece ‘bağımsız Kürt devleti hayali’ olsaydı, bu referandum, Irak Anayasası’nda ‘statüsü belirlenmemiÅŸ bölgeler’ arasında sayılan Kerkük, Ninova gibi bölgelerde yapılmazdı.

Öyle de olsa bu Irak Anayasası’na aykırı olurdu; fırsatçılığı meÅŸru kılmazdı, ayrı konu.

Ancak Kerkük farklı.

Anayasa’da, önce Kerkük’ün statüsü için referandum ÅŸartı var.

Nedeni bilinir;
Kerkük’te Osmanlı’dan sonra Türkmenler ve Kürtler sürüldü, yerlerine Arap nüfus yerleÅŸtirildi.

2003’te ABD iÅŸgalinden sonra ise IKBY tarafından Araplar ve -yine- Türkmenler sürüldü, yerlerine Kürt nüfus yerleÅŸtirildi. Tapu ve nüfus binaları ateÅŸe verildi, kayıtlar yok edildi.

Bu yüzden Anayasa’nın 140. Maddesi, burada “önce nüfus deÄŸiÅŸimlerinin belirlenmesi, ardından nüfus sayımı ve BaÄŸdat’a veya Erbil’e baÄŸlanma ya da özerk kalma referandumu yapılması” ÅŸartını koydu.

Ancak ne Bağdat ne de Erbil bunun için adım atmadı.

Åžimdi IKBY, “Kerkük’ü DEAÅž’tan biz koruduk, referanduma gerek kalmadı” gerekçesini ileri sürüyor.

Çünkü ‘açlık’la bağımsızlık aynı anda olmaz.

Barzani, Kerkük’ü ‘petrol’ için istiyor.

Zira ABD Enerji Bakanlığı’na göre, Kerkük’ün petrol rezervleri 8,7 milyar varil. Irak’ın petrol üretiminin yüzde 40’ı Kerkük’te.

Türkiye Barzani’yi petrol konusunda da destekledi.

Barzani, başkanlık süresinin dolmasına rağmen seçime gitmedi.

Muhalif partiler Celal Talabani’nin Ä°ran destekli KYB’si, Almanya destekli Goran Hareketi ve PKK’nın ‘devirme’ giriÅŸimleri vardı.

Yine İran kontrolündeki Bağdat yönetimi bütçeden hakkı olan parayı ödemiyordu.

Türkiye Erbil’le petrol anlaÅŸması yaptı. Petrolü Ceyhan’a taşıyarak satışını saÄŸladı. Paranın tamamını da BaÄŸdat’a ödemedi; IKBY’nin yüzde 17 payını Erbil’in, kalanını BaÄŸdat’ın hesabına yatırdı.

ABD ve BaÄŸdat’la ‘çatışma’ pahasına.

(Türkiye’nin Washington ve BaÄŸdat’la, hatta Londra ile çatışmasına neden olan, Türk Enerji Bakanı’nın uçağının havadan geri döndürüldüğü Erbil’le petrol anlaÅŸmasının perde arkası ayrıca yazılmaya muhtaç.)

BaÄŸdat, Ä°ran ve Suriye yollarının kapalı ve güvensiz olmasına raÄŸmen, Türkiye’den her türlü ihtiyacını karşıladı.

En büyük yatırımları Türk şirketleri yaptı.

Ayrıca 3 milyar dolardan fazla kredi açtı…

Ancak, Barzani bugün sadece Ä°srail’in görünür destek verdiÄŸi ‘referandum’ için bu Türkiye’yi karşısına almayı neden göze alıyor?

Bir görüşe göre, ABD, Ä°ran ve Rusya, hatta BaÄŸdat da ‘bir aÅŸamada’ sessiz kalacak.

Yani son tahlilde, Türkiye bölgede iyi iliÅŸkilerini hep koruduÄŸu, Suriye, Rusya, Irak ve Ä°ran gibi ‘bir dargın bir barışık’ olmayan,  tek ‘müttefiki’ ile de karşı karşıya bırakılacak!

Bir görüşe göre, Barzani’nin dostluk gösterisi ‘fırsat’a kadardı!..

Öncelikli iki adım

Ankara bütün olanları ve ihtimalleri hesaplıyor.

İki önceliği var;

- Kürtler’in, Türkmenler’in, Araplar’ın ve diÄŸer bölge halklarının zarar görmemesi.

- Ama Barzani’nin de baÅŸta kendi halkı olmak üzere bölgesindeki halklara ve komÅŸularına düşmanlık üretmesinin engellenmesi.

Ä°lk aÅŸamada iki tedbir var:

- IKBY’nin petrol gelirinin BaÄŸdat hesabına aktarılması; insani ihtiyaçların dışındaki ticaret ve para akışının durdurulması.

- Referandum sonrası halkların üzerine silahlı baskı olması durumunda, Irak ordusu ile koordineli biçimde önce bölgedeki Türk üslerinden, gerekirse Türkiye’den koruma saÄŸlanması.

Bununla birlikte, çeÅŸitli kanallardan hem IKBY nezdinde Barzani’yi ikna giriÅŸimleri, hem de ABD, Ä°ngiltere, Irak ve Ä°ran’la görüşmeler sürdürülüyor.